15. Türk-Arap Ekonomi Forumu, “Türkiye ve Arap Dünyası:
Yatırım, Ticaret, Teknolojide Global Koridor” temasıyla İstanbul’da
başladı.

El birliğiyle özel sektörün güçlendirilmesi gerektiğine işaret
eden Hisarcıklıoğlu, “Zira çağımızda ülkelerin esas gücü, özel
sektörlerinden geliyor. Türkiye ekonomisinin gücü ve dinamizmi de özel sektöre
dayalıdır. Bu sayede, İtalya ile Çin arasında, en büyük sanayi üretim
kapasitesini kurmuş, en büyük sanayi ürünü ihracatını yapan, girişimci bir
ülkeyiz.” diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin inşaat, turizm ve tarım alanlarında
dünyanın en büyüklerinden olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

“Pek çok sektörde, otomotiv, beyaz eşya, demir-çelik ve
konfeksiyon başta olmak üzere, Avrupa’nın ana tedarikçisiyiz. AB’nin kendi
dışında, en çok otomobil ithal ettiği ülkeyiz. Yüzde 94’ü sanayi malı olan 12
bin 600 farklı ürünle, 200’den fazla ülkeye, yılda 260 milyar dolar ihracat
yapıyoruz. Bunun yüzde 60’ını da gelişmiş, zengin pazarlara, ülkelere
gerçekleştiriyoruz. Bu da Türk ürünlerinin kalitesini, fiyat rekabetçiliğini ve
tüketiciler açısından beğenildiğini gösteriyor. Tüm bunları, ticareti serbest
hale getirip, rekabeti artırmak suretiyle sağladık. Zira ticaret
zenginleştirir, korumacılık fakirleştirir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin
istikrarı ve refahı için, ticaretin daha serbest olması şarttır.”

– “Aramızdaki ekonomik ilişkiler, potansiyelimizi yansıtmıyor”

Dünyaya entegre olunması ve iş yapma ortamının iyileştirmesi
gerektiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, “Bunu başaran ülkeler, bu asrın
kazananları olacak. Ne yazık ki bu duruma rağmen, aramızdaki ekonomik
ilişkiler, potansiyelimizi yansıtmıyor. Aramızdaki ticaret ve yatırım hacmi,
olması gerektiği seviyenin altında kalıyor. Ülkeleri daha müreffeh hale
getirmenin yolu bir araya gelmek ve bir arada durmak. Bunun yolu da iktisadi
ilişkileri ve özellikle de birbirimizle yaptığımız ticareti artırmaktır.” dedi.

Sanayi, turizm ve tarım alanında Arap ülkelerinin sermaye
birikimleriyle, Türk özel sektörünün üretim tecrübesinin bir araya getirilmesi
gerektiğine vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, “Coğrafyamızda girişimciliğin
geliştirilmesi ve KOBİ’lerin güçlendirilmesi için de,Arap dostlarımızla
yakından çalışmak istiyoruz. TOBB olarak bu konularda tecrübe ve bilgi
paylaşımı yapmaya hazırız.” diye konuştu.

Son dönemde ticari ilişkilerin artması noktasında önemli
ilerlemeler sağladklarını anımsatan Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti:

“Türkiye’nin Arap ülkelerine ihracatı, 20 yıl önce 5 milyar
dolardı. 2023’te 45 milyar doları geçti. Yine son 20 yılda Türkiye, 50 milyar
dolardan fazla doğrudan yabancı yatırımı Arap ülkelerinden aldı. Afrika, Avrupa
ve Asya’nın tam ortasında bulunan Türkiye’nin, iş dünyası dostu bir yatırım
ortamı var. Son 20 yılın 19’unda pozitif büyüme gösteren Türkiye ekonomisi,
sağlam ve hızlı şekilde gelişmektedir. İnanıyorum ki bu forum, yeni bölgesel iş
birliklerinin hayata geçmesine ve Arap kardeşlerimizle ekonomik ilişkilerin
daha da güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır.”

– Hazine ve
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise Kuveyt, Irak, Mısır,
Libya ile Tunus’un hükümet, iş dünyası ve finans sektörü temsilcilerinin
katıldığı forum kapsamında düzenlenen “Türkiye ve Arap Dünyası: Yatırım,
Ticaret ve Teknoloji için Küresel Bir Koridor” başlıklı paneli modere
etti.

Şimşek burada yaptığı değerlendirmede, küresel bir yapay zeka
devrimi yaşandığını belirterek, “Bunun sonucunda sadece endüstride bir
devrim yaşanmayacak, hayatımızın her boyutu bundan etkilenecek. Dolayısıyla bu
devrimi kaçıramayız.” dedi.

Panelde konuşan Şimşek, dünyada çok büyük belirsizliklerin
yaşandığı bir anda bu toplantının yapıldığını kaydederek, belirsizliklerin
büyümeyi kısıtladığını, genelde ticaretin büyümeyi körüklediğini ancak global
ticarette şu anda daralma yaşandığını söyledi.

Şimşek, “Dünyada bu yetmiyormuş gibi bir de küresel bir yapay
zeka devrimi yaşamaktayız. Bunun sonucunda sadece endüstride bir devrim
yaşanmayacak, hayatımızın her boyutu bundan etkilenecek. Dolayısıyla bu devrimi
kaçıramayız. Bir de nüfuslar giderek yaşlanıyor. Bu da küresel bir sınama.
Ayrıca çatışmalar ve jeopolitik gerilimler de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra
oluşan düzene tehdit oluşturuyor. Bütün bunlar küresel büyümeyi
azaltmakta.” diye konuştu.

Bakan Şimşek, Türkiye’de enflasyonda yaşanan artışın artık düşüşe
geçtiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

“Ancak küreselde biraz belirsizlik yaşanmakta. Hem parasal hem
de mali politikalar açısından. Küreselde parasal politikalar biraz gevşeyecek
belki ama bunun hızı ve koordinasyonunda önemli bir etkisi olacak. ‘Parasal
politikaların gevşemesi bir mali konsolidasyonla sonuçlanacak mı?’ sorusu da
bizim açımızdan zorlayıcı bir soru. Ama bildiğimiz bir şey varsa önümüzdeki
yıllarda küresel ticaret aynı kısıtlı seviyesine devam edecek ve yüzde 3’ten
fazla bir büyüme beklenmiyor. Dolayısıyla zorluklar var ama aynı zamanda
fırsatlar da var. Bu şekilde bakmamız lazım.”

Şimşek, bugün gerçekleştirilen forum sayesinde Türkiye ile Arap
dünyası arasında çok faydalı işbirliklerine imza atılabileceğini kaydederek,
tarafların birçok sektörde birbirini tamamlama potansiyeline sahip olduğunu
vurguladı.

 

– “Türk ve
Arap dünyası arasındaki ekonomik koridorlar geliştirilmeli”

Tunus Ekonomi ve Planlama Bakanı Semir Abdulhafız da Türkiye ile
Arap dünyası arasındaki ekonomik koridorların geliştirilmesinin bölge ülkeler
için büyük avantajlar sağlayacağını belirterek, bu ülkelerin ekonomik
kalkınması için büyük yansımaları olacağını söyledi. Bu ülkelerin zaten büyük çoğunluğunun kendi aralarında serbest
ticaret anlaşması imzaladığını dile getiren Abdulhafız, sözlerini şöyle
sürdürdü:

“Bu anlaşmaların çerçevesinin biraz daha genişletilmesi ve
daha kapsayıcı olmasını bekliyoruz. Bu anlaşmaların zeminini daha da
güçlendirmek önemli. Ekonomik entegrasyonumuzu Türkiye ile Arap dünyası
arasında bu şekilde teminat altına alabiliriz diye düşünüyorum. Bölgemizi
ekonomik şoklardan koruyabilmek için birlikte çalışmamız şart. Bu ekonomik
şoklar bütün dünyayı etkilediği gibi bizi de yakından etkiliyor. Ama coğrafi
konumumuzu düşünürsek, özellikle Türkiye’nin buradaki pozisyonunu düşünürsek
atılabilecek çok önemli adımlar var. Türkiye Asya ile Avrupa ve Afrika arasında
bir bağlantı noktasını oluşturuyor. Bu coğrafi konum hepimiz için gerçekten de
çok dikkate değer bir durumu ortaya koyuyor.”

 

– “İmzalanan
anlaşmalar ticari ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayacak”

Irak Maliye Bakanı Taif Sami Muhammed de Irak’ın, Türkiye ile
işbirliğine en açık ve en büyük ülkelerin başında geldiğini söyledi. Muhammed, küresel ticarette önemli fırsatlar bulunduğunu ve
Türkiye’nin uluslararası yatırım ve ticaret için bir koridor rolü oynadığını
belirterek, iki ülkenin 20’den fazla mutabakat zaptı imzaladığını hatırlattı. Bu mutabakat zabıtlarının detaylarına değinen Muhammed, şu
ifadeleri kullandı: 

“Su, altyapı, kalkınma projeleri, ticaret ve yatırım koruma
alanlarında mutabakat zabıtları imzaladık. KOBİ’lerin geliştirilmesi, sağlık
sektörü, stratejik işbirliği anlaşmalarımız mevcut. Ticaret, ziraat ve sağlık,
2025 sonrasında hayata geçirilecek büyük projelerin yer aldığı sektörlerin
başında geliyor. Turizm işbirliği ve güvenlik alanında imzalamış olduğumuz
mutabakat zabıtlarımız var. Ayrıca, mevzuatın güçlendirilmesi ve mevzuat
altyapısının oluşturulması konusunda, iletişim ve enerji sektörlerinde de
mutabakatlar imzaladık.” Muhammed, tüm bu anlaşmaların ikili ilişkilerin geliştirilmesini
hedeflediğinin altını çizerek, ekonomi ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesine
büyük katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.

 

– “Daha
güçlü ticari ilişkiler inşa edilebilir”

Mısır Maliye Bakanı Ahmed Kucuk da iki ülke arasında
gerçekleştirilecek işbirliğinin “kazan-kazan” senaryosu üzerine inşa
edileceğini vurguladı.

Ahmet Kucuk, Mısır ile Türkiye ilişkilerinin oldukça iyi bir
seviyede olduğuna dikkat çekerek, özel sektör nezdinde de önemli çalışmalar
yürütüldüğünü belirtti.

Kucuk, Mısır’daki ihracatçıların Türk firmalarıyla güçlü bağlar
kurduğunu vurgularken, 3-4 büyük Türk şirketinin Mısır’da önemli müteahhitlik
projelerine imza attığını hatırlattı.

Bu firmaların sayısının 3-4 kat artırılması gerektiğine dikkati
çeken Kucuk, “Daha büyük hedefler belirleyip bunlara hep birlikte karar
vermemiz gerekiyor. Doğru kaynakları ve çabayı doğru yönlendirmek gerektiğini
düşünüyorum. İyi ilişkilerimiz mevcut, bunun için gerekli temele sahibiz. Bu
temel üzerine daha güçlü ticari ilişkiler inşa edilebilir.”
değerlendirmesinde bulundu.

– “Yatırımları ana odağımıza alabiliriz”

Kuveyt Maliye Bakanı Noora Suleiman Salem Al-Fassam da ekonomik
kalkınmayı artırabilmek için öncü bir rol üstlenilmesi gerektiğini söyledi.

Ticaret hacmini beklentileri karşılayacak şekilde artırabilecek
bir proje geliştirilebileceğine değinen Al-Fassam, Körfez ülkeleriyle birlikte
serbest ticaret anlaşmaları imzalamak için çaba gösterdiklerini ifade etti.

Ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasının, Türkiye ve Arap
dünyası arasındaki etkileşimi artıracağını vurgulayan Al-Fassam, “Yatırımları ana odağımıza alabiliriz ve bunu yaparken Kuveytli firmaların
Türkiye’deki çeşitli sektörlere yapacağı yatırımları hızlandırabiliriz.”
diye konuştu.

Arap Ligi Genel Sekreteri
Ahmed Aboul Gheit

Arap Ligi Genel Sekreteri Ahmed Aboul Gheit ise İslami finans,
fintek, sermaye piyasaları, enerji, sanayi, savunma, teknoloji, gıda ve inşaat
sektörlerindeki fırsatların ele alındığı forumun açılışında, toplantının Türk
ve Arap dünyası arasındaki diyaloğu güçlendireceğini anlattı.

“Çünkü Arap dünyası ile Türkiye arsındaki ekonomi gittikçe
daha da canlanmakta. Yeşil enerji, finans teknolojisi gibi alanları bizim
değerlendirmemiz lazım. Bu eşsiz sinerjiden yola çıkarak her iki tarafa da
faydalı olacak köprüler kurabiliriz. Çünkü Türkiye zaten Asya ile Avrupa
arasında köprü.” diyen Gheit, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la
görüşmesine değinerek, orada gördüğü kitabın Türkiye ile Mısır arasındaki
ilişkinin tarihini ele aldığını söyledi.

Gheit, “Çok eşsiz bir ilişkimiz var. Roma İmparatorluğu’ndan
bu yana bu ilişkileri ve bu coğrafyanın önemini çok daha iyi anlıyoruz. O
nedenle Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ilişkilerin tarihte ne kadar derine
gittiğini görebiliyoruz. Tabii bazı zorluklar da yaşamaktayız. Bu zorluklardan
dolayı bizler bütün imkanları kullanarak ilişkilerimizden en iyi şekilde
faydalanamayabiliyoruz.” ifadelerini kullandı.

– “Türkiye,
Rusya, Avrupa ve Afrika’yı birbiriyle bağlayan konuma sahip”

 

Arap Odalar Birliği Genel Sekreteri Khaled Hanafy ise Türkiye ile
Arap ülkeleri arasındaki ekonomik ve ticari iş birliğini artırmak için çaba
gösterdiklerini, Türkiye’nin Arap ülkeleri ile ticaret hacimlerini artırmasının
önemine işaret etti.

Al-Iktissad Wal-Aamal İcra Direktörü Faysal Abou Zaki de dünyada
ekonomik dönüşümlerin yaşandığını belirterek ortak zenginlik ve bölgesel
gelişme vizyonuna sahip olunduğunu söyledi.

Zaki, Türkiye’nin Rusya, Avrupa ve Afrika’yı birbiriyle bağlayan
konuma sahip olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin stratejik ve ekonomik
potansiyeli ile küresel ekonomideki konumunu daha da güçlendirebileceğini
kaydetti.

Körfez İşbirliği Konseyi Sekreter Yardımcısı Khalid Ali Salim Al
Senaidi ise Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki serbest ticaret anlaşmalarının
ülkeleri arasındaki ikili ticaretin artması açısından önemli olduğunu
belirterek, ülkelerin ve halkların refahının artmasını hedeflediklerini dile
getirdi.

Arap Ekonomik Forumu Stratejik Partneri Erkan Kork da Türkiye’de
disipline edilmiş bir bankacılık sektörünün olduğunun altını çizerek, Türkiye
ve Arap ülklelerinin fintek alanında, teknoloji alanında, know-how tecrübesiyle,
kazan-kazan formülüyle iş birlikleri yapabileceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı
Burak Dağlıoğlu

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ise,
yatırım bakanlıkları veya ajanslarıyla sürekli istişareler gerçekleştirip beraber
çalıştıklarını belirterek, “Fintek’ten bir örnek vermek istiyorum.
Türkiye’den bir fintek şirketi Dubai’den bir fintek şirketini satın aldı.
Farklı Arap ülkelerindeki yatırımlarını bu şekilde büyütecekler.” dedi.

Burak Dağlıoğlu, etkinliğin açılışında, bölgesel yatırımların
önemine dikkati çekerek, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin ilgili ülkelerdeki
muhataplarıyla sürekli irtibat halinde olduklarını belirtti.

Bir yanıt yazın