28.01.2025 / Bursa

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) tarafından gerçekleştirilen 32. Sinerji Toplantısı’nda, Balkan ve Rumeli kökenli iş insanlarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.​

Balkan ülkelerinin Türkiye için stratejik ticari partner
olduğunu, bölge ülkeleriyle toplam ticaret hacminin 40 milyar dolar civarında
olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Türk girişimcileri, 11 Balkan ülkesine
bugüne kadar 3 milyar dolardan fazla yatırım yaparak üretim ve istihdam
imkanları sağlamaktadır. Türkiye, Balkanlar’da gerek altyapı gerek üstyapı
itibarıyla, havaalanları, otoyollar ve köprülerden enerji santrallerine, atık
su arıtma tesislerine kadar birçok önemli projeyi hayata geçirmiştir. Türk
müteahhitler, bölgede 700 projede 25 milyar dolarlık inşaat işi yaptı.”
diye konuştu.

Dünyadaki savaş ve çatışmalara değinen Hisarcıklıoğlu,
şunları kaydetti: “Ukrayna-Rusya, İran-İsrail, Çin-Tayvan meseleleri,
bütün dünya için risk oluşturmaktadır. Suriye’de Esad rejiminin yıkılması,
bölgemiz ve ülkemiz için olumlu gelişme oldu. Suriye’de dünya tarafından
tanınan kapsayıcı bir hükümet kurulmasının ardından Suriye’nin yeniden inşa
süreci başlayacaktır ve ticaret de normalleşecektir. Bu da lojistik ve ticaret
açısından Türkiye için yeni fırsatların kapısını aralamaktadır. Hem dünyada
güçlü inşaat sektörümüz ki dünya 2.’siyiz hem de bölgeye yakın çimento ve
demir-çelik fabrikalarımızın varlığı, bize avantaj sağlamaktadır. Ayrıca başta
mobilya ve beyaz eşya olmak üzere, pek çok mamul ürün ihracatı için de önemli
bir pazar ortaya çıkacaktır.”

Avrupa Birliği’nin (AB) rekabet gücünde, bariz şekilde ABD
ve Çin’in gerisinde kaldığı bilgisini veren Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Avrupa’nın
itici gücü Almanya ekonomisi, zayıflıyor. Avrupa’nın yapısal sorunları büyüyor.
Avrupa iş dünyasının büyüme beklentileri düşük seyrediyor. Avrupa Birliği,
bizim en önemli ihracat ve yatırım ortağımız. En büyük ihracatımızı AB ülkelerine
yapıyoruz. Ancak AB’nin dünya ekonomisinden aldığı pay, son 10 yılda yüzde
25’den yüzde 11’e geriledi. Bu, bizim ihracatımızı olumsuz etkiliyor. Öte
yandan Çin, son 20 yılda sağladığı teşvikler ve ölçek ekonomisiyle birçok
sektörde ciddi bir kapasite fazlasına sahip. Bu, ciddi bir maliyet avantajı
ortaya çıkarmaktadır.”

Hisarcıklıoğlu, “Çin, gerek ihracatla gerekse şirket
alarak, pek çok ülkede ekonomiyi ele geçirmektedir. Başta otomotiv ve makine
olmak üzere, ülkemizin sanayisi de bu kapsamda, tehdit altında. Bu Çin
çekirgesine karşı hep beraber önlem alınmasının çok önemli olduğunu
düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, stratejik bakış
açısıyla Türkiye’nin bu ticaret savaşları sürecinden en az yara alarak
çıkmasını sağlamak gerektiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, “Yurtiçine
döndüğümüzde makro ekonomide dengelenme sağlandığını görüyoruz. Enflasyon ve
kredi risk primindeki gerileme, ülke notundaki artışlar, para piyasalarında
sağlanan istikrarı da gelecek açısından umut verici gelişmeler olarak
değerlendiriyoruz.” ifadesini kullandı.

(A.A.)

Bir yanıt yazın