23.12.2024 / Ankara
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Yükseköğretim Meclisi İstişare Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Amacımız, teknolojik gelişmelerdeki hıza ayak uydurabilecek, yeni bilgileri hızla edinip bu bilgiyi katma değere dönüştürebilecek yeteneklere sahip, donanımlı insanlar yetiştirmek olmalıdır” dedi.
TOBB Türkiye Yükseköğretim Meclisi İstişare Toplantısı,
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve vakıf
üniversitelerinin temsilcilerinin katılımıyla YÖK Konferans Salonu’nda
gerçekleştirildi.
Hisarcıklıoğlu, yaptığı konuşmada, teknoloji, dijitalleşme,
yapay zeka ve inovasyonun her geçen gün hayata daha fazla entegre olduğunu dile
getirdi.
Bu entegrasyonun, yalnızca teknolojik araç ve altyapının
sağlanmasından ibaret olmadığına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, “Amacımız,
teknolojik gelişmelerdeki hıza ayak uydurabilecek, yeni bilgileri hızla edinip
bu bilgiyi katma değere dönüştürebilecek yeteneklere sahip, donanımlı insanlar
yetiştirmek olmalıdır. Bu rekabette eğer ‘Biz de varız.’ diyorsak bunu ancak
donanımlı insan gücüyle ve bu insanları yetiştirecek kurumsal ve kaliteli
hizmet verebilecek yükseköğretim sektörüyle yapabiliriz.” dedi.
– Türk
üniversitelerinin başarıları
Türkiye’de üniversitelerin, yalnızca ülkede değil
uluslararası alanda da adından söz ettiren kurumlar haline geldiğini anlatan
Hisarcıklıoğlu, dünya üniversiteleri sıralamasına göre Türk üniversitelerinin
önemli başarılara ulaştığını söyledi.
Hisarcıklıoğlu, ilk 500 üniversite sıralamasında 5, ilk 1000
üniversite sıralamasında 11 üniversitenin yer aldığını belirterek, sözlerine
şöyle devam etti:
“Üniversiteler, araştırma ve inovasyon alanında da
önemli atılımlar yaparak ülkemizin teknolojik ve bilimsel alandaki gücünü
artırmaktalar. Eğitimde sürdürülebilir bir gelişim sağlamak için
üniversitelerimizin hem ekonomik açıdan hem de toplumsal sorumluluk bakımından
güçlü bir yapıya kavuşması gerekmektedir. Vakıf üniversitelerimiz, bu sistemin
önemli bir paydaşı olarak kamusal maliyetin önemli kısmını üstlenmekte,
devletin taşıdığı sorumluluğu da paylaşmaktadır. Bu anlamda vakıf
üniversitelerimizin her anlamda desteklenmesini gerekli ve önemli bulduğumu
ifade etmek istiyorum.”
– Yeni hedef “süper iletken çip üretim evi”ni kurmak
Hisarcıklıoğlu, Birleşmiş Milletlerin 2025’i “Uluslararası Kuantum Bilimi ve Teknolojisi Yılı” olarak ilan
ettiğini hatırlatarak, Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı QuanT’ı bu yıl
faaliyete geçirdiklerini söyledi.
Türkiye’nin bu teknolojiye sahip dünyadaki 15 ülkeden biri
olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, “TOBB ETÜ ve Aselsan olarak yeni
hedefimiz de Savunma Sanayii Başkanlığımızın destekleriyle ‘süper iletken çip
üretim evi’ni kurmaktır. Vakıf üniversitelerimizin tüm bu teknolojileri geliştirebilecek,
sanayimize çağ atlatacak projeleri hayata geçirebilecek potansiyeli vardır.
Yeter ki özel sektörün hedefleri ile eğitim planlaması arasındaki ilişkiyi
güçlendirelim, üniversitelerimizi destekleyelim.” değerlendirmesinde
bulundu.
Hisarcıklıoğlu, hem ulusal hem de uluslararası alanda
rekabetin giderek arttığı bir dönemde üniversitelerin küresel düzeyde daha
güçlü konum elde etmesi için hep birlikte çalışılması gerektiğini belirtti.
Bu toplantıların sektörün ihtiyaçlarını ve karşılaştığı
sorunları ele almak, çözüm önerileri geliştirmek için önemli bir fırsat
olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
“Özellikle son yıllarda yaşadığımız ekonomik zorluklar,
yükseköğretim sektörünü de etkilemiştir. Bizler görüyoruz ki bu durum,
stratejik bir planlama gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu süreçte, kamu ve
özel sektör işbirliği çok daha büyük önem kazanmıştır. Ülkemizin geleceği için
güçlü bir eğitim altyapısına sahip olmak, teknolojiye dayalı inovasyon
süreçlerini daha etkili kullanmak, gençlerimize daha iyi eğitim fırsatları
sunmak zorundayız.”
TOBB Türkiye Yükseköğretim Meclisi Başkanı Bekir Okan da
ikinci öğretim programlarının kapatılmasını da dikkate alarak vakıf yükseköğretim
kurumlarında yeni bölüm ve program ikamelerine dönük taleplerin desteklenmesi
gerektiğini belirterek, “Günümüzdeki dijital dönüşümün ve teknolojik
gelişmelerin gerekliliklerini yakalamak ve bu alanda istihdam yaratmak adına
bilişim temelli yapay zeka, büyük veri ve dijitalleşme alanlarındaki yeni bölüm
ve programlara öncelik verilerek vakıf yükseköğretim kurumlarında açılmaları
desteklenmeli.” dedi.
– Akademik personel yetersiz
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar da
konuşmasında, “Akademik personel sayısındaki yetersizlik, vakıf
yükseköğretim kurumlarının karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biri
olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadesini kullandı.
YÖK Başkanı Erol Özvar, konuşmasında, “Elimizdeki verilere
göre akademik personel sayısındaki yetersizlik, vakıf yükseköğretim
kurumlarının karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biri olarak karşımıza
çıkmaktadır” ifadesini kullandı.
YÖK’ün her bir program için gerekli asgari akademik personel
sayısını itinayla belirlediğini ifade eden Özvar, “Eğitim öğretim
faaliyetlerinin sağlıklı yürütülmesi, ilgili programın yetkinlik ve
kazanımlarının alanından hocalar tarafından öğrencilere verilmesi, eğitim
süreçlerinin kalitesi ve sürdürülebilirliği bakımından önem arz etmektedir”
diye konuştu.
Özvar, akademik programlardaki öğretim elamanı sayısının ve
uzmanlık alanının önemini vurgulayarak,
“Kurulumuz tarafından belirlenen asgari öğretim elemanı sayısının bazı
programlarda sağlanmadığı, öğretim elemanlarının verdikleri derslerle uzmanlık
alanlarının uyumlu olmadığı veya vakıf yükseköğretim kurumlarında tam zamanlı
çalışan öğretim elemanlarının aynı zamanda başkaca kurumlarda SGK kaydının
bulunduğu gibi tespitler kayıtlara geçmiş dikkat çekici verilerdir” şeklinde
konuştu.
TOBB Türkiye Yükseköğretim Meclisi Başkanı Bekir Okan da konuşmasında YÖK tarafından dikkate alınmasını istedikleri konuları ifade etti. Üniversitelerin uluslararasılaştırılmasının önemine işaret eden Okan, uluslararası öğrencilerinin öğrenim ücretlerinin yeniden belirlenmesini istedi. Ön lisans, lisans, tezli yüksek lisans ve doktora düzeyindeki her bir program için istenen yüzde 15 burslu öğrenci zorunluluğunun yüzde 10 ile sınırlandırılması gerektiğinin altını çizen Bekir Okan, “Vakıf üniversitelerinin program ikamelerine yönelik taleplerinin desteklenmeleri gerekir” dedi.
Toplantı, açılış konuşmalarının ardından basına kapalı devam
etti.