27.04.2025 / Erzurum

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Palandöken Ekonomi Forumu’nda “Türkiye’nin Yatırım Ufku: Fırsatlar ve Gelecek Vizyonu” başlıklı özel oturuma katıldı.​

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, “Geçen sene ülke milli gelirimiz 1,3 trilyon dolara ulaşarak rekor kırdı.
Küresel mal ihracatından aldığımız pay yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından ise
yüzde 1,3’e yükselerek tarihinin en yüksek seviyelerine çıktı.” dedi.

Hisarcıklıoğlu, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT)
tarafından “2025 Turizm Başkenti” ilan edilen Erzurum’da bir otelde
düzenlenen Palandöken Ekonomi Forumu’nun ikinci gününde düzenlenen “Türkiye’nin Yatırım Ufku: Fırsatlar ve Gelecek Vizyonu” özel
oturumuna moderatörlük yaptı.

Oturuma küresel iş camiasından kişilerin katıldığını
belirten Hisarcıklıoğlu, “Son dönemde içeride ve dışarda pek çok karmaşa
yaşadık ama tüm bunların ufkumuzu karartmasına müsaade etmedik. 21. asrın bu
ilk çeyreğinde, sadece 2 sene hariç, yani son 25 senede 2 sene hariç, ekonomisi
devamlı büyümüş bir Türkiye var.” ifadesini kullandı.

Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:

“Geçen sene ülke milli gelirimiz 1,3 trilyon dolara
ulaşarak rekor kırdı. Küresel mal ihracatından aldığımız pay yüzde 1,08’e,
hizmet ihracatından ise yüzde 1,3’e yükselerek tarihinin en yüksek seviyelerine
çıktı. Türkiye’nin 4 saatlik uçuş menzili içinde 1,3 milyar nüfus, 28 trilyon
dolar milli gelir ve 9 trilyon dolar ithalat hacmi bulunmaktadır. Tüm bu
coğrafyalarda ortak iş ve yatırım yapılabilecek, tüm bu ülke pazarlarına
birlikte giriş yapılabilecek en donanımlı ve tecrübeli iş insanları
Türkiye’dedir. ABD ve Avrupa’nın Çin’e alternatif tedarik merkezi arayışları
ülkemiz için de önemli bir fırsattır. Özellikle Avrupa’ya coğrafi yakınlığımız
ve değişen koşullara hızlı adapte olma özelliğimiz, buradan gelen talepleri
karşılamakta bize avantajlar sunmaktadır. Türkiye, rekabetçi biçimde
üretebildiği ürün sayısı ve pazar çeşitliliği açısından dünyanın sayılı
ülkeleri arasında yer almaktadır. Kendi bölgesinde de en yüksek ürün ve pazar çeşitliliğine
sahip ülkedir.”

– “Pek çok
sektörde Avrupa’nın ana tedarikçisi konumundayız”

Bazı ihracat rakamlarını paylaşan Hisarcıklıoğlu, şöyle
devam etti:

“İmalat sanayimizde yüksek teknolojili ürün ihracatı 5
sene önce 6 milyar dolardı, geçen sene 10 milyar dolara çıktı. Sahip olduğumuz
üretim kabiliyeti son derece çeşitlidir. Otomotiv, beyaz eşya, inşaat
malzemeleri, demir-çelik, hazır giyim gibi pek çok sektörde Avrupa’nın ana
tedarikçisi konumundayız, pek çok sektörde de Avrupa’nın 1 numaralı tedarikçisiyiz.
Dış ticaret verilerinde görünen ürün ve pazar çeşitliliğinde, Türkiye’nin
zenginliğidir. Bu topraklarda inşa ettiğimiz iş yapabilme kapasitesinin bir
göstergesidir. Aslında Türk girişimciliğinin çok önemli bir gücünün
göstergesidir. Yalnızca üretimde değil, pazarlama kabiliyetinde de başarının
işaretidir. Son 30 yılda memleketimizde genişleyen bir kabiliyet havuzu olduğu
açık, seçik ortadadır. Türkiye ekonomisinin ürün ve pazar çeşitliliği,
Türkiye’nin kuvvetli yanıdır. Türkiye en fazla sayıda ürünü, en fazla sayıda
pazara rekabetçi olarak satan ülkedir. Kuvvetli yanımızın nereye odaklanma
fırsatı getirdiğini ıskalamamakta da fayda vardır.”

Hisarcıklıoğlu, özel sektörün, yerel aktör olmanın ötesine
geçtiğini belirterek, Türkiye’nin, İtalya ile Çin arasındaki Rusya ve İsrail’in
de dahil olduğu geniş coğrafyada üretim ve ihracat kapasitesine sahip lider
ülke olduğunu ifade etti.

– “Büyüme
hikayemizi tüm dünyaya gösterebilmeliyiz”

Bölge coğrafyasının en büyük üretim gücü olan ülkenin
Türkiye olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

“Komisyonculara mal satmakla ihracat yapmayı öğrenen
girişimcilerimiz, artık yabancı pazarlarda kendileri yerleşik hale gelmektedir.
Türk özel sektörünün yurt dışındaki yatırımları 130 ülkede 60 milyar dolara ulaştı.
Çevre coğrafyamızın tamamında yatırımlarımız, inşaatlarımız, makine parklarımız
ve ortaklıklarımız bulunuyor. Dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhitlik
firmasından 42’si Türkiye’den çıkmıştır ve bu kapsamda dünya ikincisiyiz.
Turizmde dünyada gelen turist sayısı bakımından ilk 5 destinasyonu arasına
girmekteyiz. Gelir itibarıyla yedinci sıradayız, bunları geliştirmek ve
büyütmek bizlerin elinde. Rekabet gücümüzü artıracak yapısal reformlara devam
etmeli, büyüme hikayemizi tüm dünyaya gösterebilmeliyiz.”

Yeşil ve dijital dönüşüme öncelik verilmesinin, küresel
rekabet gücün artması noktasında önemli olduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, “Küresel gelişmeleri ve büyüyen ticaret savaşları ihtimalini de göz önünde
aldığımızda, türbülansı yüksek bir süreçte hep beraber geçiyoruz ama biz
bunları da aşacağımıza inanıyoruz. 15 yıldır kesintisiz büyüyen bir ekonomimiz
var. Düşünün 15 yıl Türkiye’nin başından siyasi ekonomik neler geçti. O
dönemlere rağmen Türkiye 15 yıldır kesintisiz büyüyor. Dirençli ve dinamik bir
ekonomimiz var, belki de özel sektörün en büyük başarısı esnek olması. Ekonomi
yönetiminin kararlı duruşunu, istikrar vurgusunu ve rasyonel politikalara
bağlılığını da geleceğe dair umut verici buluyoruz. Orta Vadeli Program’da yer
aldığı gibi üretimin, istihdamın ve ihracata dayalı büyümenin desteklenmesini,
iş ve yatırım ortamını iyileştirecek reformlara devam edilmesini, yeşil ve
dijital dönüşüme öncelik verilmesini küresel rekabet gücümüzün artması
anlamında çok önemli görüyoruz.” diye konuştu.

-Sosyal medya
hesabından da teşekkür etti

Hisarcıklıoğlu Forum sonrası sosyal medya hesabından yaptığı
paylaşımda da “Palandöken Ekonomi Forumu’nda “Türkiye’nin Yatırım Ufku:
Fırsatlar ve Gelecek Vizyonu” başlıklı özel oturumumuzu başarıyla
tamamladık. ABD, Kazakistan, KKTC, Özbekistan, Pakistan ve Tacikistan’dan gelen
değerli konuklarımızla, Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını, bölgesel iş
birliklerini ve geleceğe yönelik ortak hedeflerimizi konuştuk. Myron Brilliant,
Assan Zhakishev, Turgay Deniz, Umid Hoji, Kurrat Ul-Ain ve Nasimjon Anvarov’a
kıymetli katkıları ve paylaşımları için teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.