08.11.2024 / Ankara

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel İdare Kurulu Toplantısı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla, TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi.​

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, buradaki
konuşmasında, kamu ile reel sektör arasında iletişimin güçlü tutulması
gerektiğini söyledi.

İstişareyi öne çıkaran bir yönetim
anlayışının benimsenmesinin önemine işaret eden ve bunun için Yılmaz’a teşekkür
eden Hisarcıklıoğlu, “Zira içinden geçtiğimiz bu kritik dönemde, uygulanan
ekonomi programının başarıya ulaşması için birbirimizi daha iyi anlamalı,
fikirlerimizi paylaşmalı, aramızdaki empatiyi geliştirmeliyiz.” dedi.

Hisarcıklıoğlu, yüksek ve istikrarlı bir
büyüme sürecinin ve cazip bir yatırım ortamının ön koşulu olarak makroekonomi
alanında istikrar ve netliğin önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Sizin
koordinasyonunuzda kamu idaremizin bu yönde attığı adımları ve aldığı kararları
memnuniyetle takip ediyor ve destekliyoruz. Son dönemde para piyasalarında ve
Türk lirasında sağlanan istikrarı, döviz dengesindeki iyileşmeyi, kredi risk
primindeki gerilemeyi de ülke kredi notundaki artışları bunun sonucu olarak
görüyoruz. Son 1,5 yılda uyguladığınız rasyonel politikalarla, ekonomide
biriken riskler ve kırılganlık unsurları büyük ölçüde azaltıldı.”

Türkiye’nin, bu yıl üç kredi
derecelendirme kuruluşundan da not artımı alan tek ülke olduğunun altını çizen
Hisarcıklıoğlu, “Elbette bundan sonraki aşamada hem ekonomi programına
toplumsal desteğin artması hem de yeniden tempolu bir büyüme sürecinin
başlatılması için atmamız gereken ilave adımlar da var.” diye konuştu.

-Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Yılmaz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ABD Merkez Bankası
ve Avrupa Merkez Bankasının faiz indirim döngüsüne geçmiş olmasının Türkiye
için olumlu bir haber olduğunu, böylece dünya büyümesinin artışıyla dış talep
koşullarının iyileşeceğini, likiditenin ve gelişmekte olan ülkelere yönelik fon
akışlarının artacağını söyledi.

Milli gelir büyüklüğünün geçen sene 1,1 trilyon doları ilk
defa aştığını, bu yıl dövizdeki istikrarın da katkısıyla 1,3 trilyon doları
aşan milli gelire ulaşılacağını bildiren Yılmaz, bu yıl 15 bin doları aşan kişi
başına gelire ulaşmayı öngördüklerini ifade etti.

Yılmaz, dezenflasyon sürecinde, haziran ayından bugüne
yıllık enflasyonda 27 puan civarında düşüş meydana geldiğini hatırlatarak, “Önümüzdeki dönemde de bu düşüş eğiliminin devam etmesini bekliyoruz.
Elbette aylık bazlar, bazen beklentilerden yüksek bazen düşük olabilir ama
istikamet burada çok önemli.” diye konuştu.

Enflasyonla mücadelenin kolay olmadığını, bazı katılıklar
bulunduğunu dile getiren Yılmaz, “İnanıyoruz ki gelecek yıl çok daha
olumlu bir noktaya geleceğiz. Ondan sonraki 2026’da ise artık enflasyon
ülkemizin gündeminde çok fazla tartışılmayacak. Şimdiden temel mallarda yüzde
30’un altına gelmiş durumda enflasyon. Mallarda genel olarak yüzde 40’ın biraz
üstünde. Esas katılık hizmetler sektöründe görülüyor. Kiralar başta olmak
üzere. Dolayısıyla buralarda da zaman içinde kırılmalarla enflasyon çok daha
makul düzeylere doğru düşecektir.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, bu yıl yüzde 3,5 civarında büyüme tahminleri
olduğunu, istihdamdaki artışın da devam ettiğini belirterek, “Toplam
istihdam sayımız 32,8 milyon kişiye, istihdam oranımız da yüzde 49,7 yükselmiş
durumda. İstihdam çok önemli hem ekonomik hem sosyal hayat açısından çok
kıymetli. Bu açıdan tabii bu istihdamın çok büyük bir kısmını sağlayan özel
sektörümüze, girişimcilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. İşsizlik seviyelerimiz
tek haneli rakamlarda devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Reel sektöre yönelik bazı programlara sahip olduklarını dile
getiren Yılmaz, Yatırım Taahhüdü Karşılığı Avans Kredisi’nde ilk aşamada süreci
olumlu olarak tamamlayan 25 proje bulunduğunu, bu projelerin bedelinin 226
milyar Türk lirası olduğunu ve bu projelerin finansal aşamaya geldiğini
söyledi.

Toplantı, konuşmaların ardından basına
kapalı devam etti.

(A.A.)