Genel Kurul Başkanlığını Gürsel Baran’ın yaptığı Genel Kurul’a, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB Konsey Başkanları ile TOBB Delegeleri katıldı. 

Toplantıda, Hesapları İnceleme Komisyonu, Mevzuat Komisyonu, Ekonomik Raporu İnceleme Komisyonu, Dilekleri İnceleme Komisyonu, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, Dış İlişkiler Komisyonu, Vergi Komisyonu, Ekonomi Politikası Komisyonu ve Basın ve Yayın Komisyonu sunuşları gerçekleştirildi. 

TOBB Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu, Genel Kurul konuşmasında yıl boyunca gerçekleştirdikleri
faaliyetlere ve iş dünyasının gündemindeki konulara dikkat çekti.

Dünya’nın, ilginç ama zor bir
dönemden geçtiğine değinen Hisarcıklıoğlu, “Ülke ekonomilerinin genelinde
büyüme istikrarlı seyrederken, enflasyon geriliyor. 2023 yılında küresel
büyümenin, 2022’ye göre 1 puan artarak yüzde 3,2 olduğu tahmin ediliyor. 2024
ve 2025’de de bu civarda olması bekleniyor” dedi. Yüzde 10’a ulaşan küresel
enflasyonunsa, yüzde 7’nin altına düşmesinin öngörüldüğünü bildiren TOBB
Başkanı Hisarcıklıoğlu, enerji, gıda ve tedarik zincirlerinde yaşanan
sıkıntılara rağmen, dünya ekonomilerinin çoğunun dirençli çıktığını ve genel
bir iktisadi durgunluğun önüne geçildiğini ifade etti.

-Küresel gelişmeler

Çin ekonomisindeki yavaşlamaya
karşın, beklenenden iyi performansıyla ABD ekonomisinin, küresel büyümenin
itici gücü olduğunu bildiren Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:

İhracatımız açısından büyük önem taşıyan Avro
Bölgesi’nde, büyümenin bu yıl hızlanması bekleniyor. Dünya mal ticaret hacmi,
2023’te yüzde 1 gerilemişti. 2024’te yüzde 3 artacağı tahmin ediliyor. Küresel
iktisadi ortamdaki iyileşmeye rağmen, jeopolitik riskler, çatışmalar ve
ticarette korumacılık artıyor. Kızıl deniz ve Hint okyanusunda Husi’lerin Yemen
üzerinden ticari gemilere saldırısı, gemi trafiğini engelliyor. Süveyş
kanalından geçişler yarı yarıya azaldı. Konteyner taşıma maliyeti 6 ayda 3
katına çıktı. İklim değişikliğinin olumsuz etkileri, her geçen sene daha da
büyüyor. Bunun, çok daha büyük bir küresel göç dalgası başlatmasından da endişe
ediliyor. Büyüyen düzensiz göç meselesi, pek çok ülkeyi tehdit eder hale
geliyor.

Yapılan araştırmalar, küresel
sıcaklık artışının, 2050’ye kadar dünya çapında 38 trilyon dolar ekonomik
zarara neden olacağını gösteriyor. Doğal afetler ve özellikle de kuraklık,
başta ülkemiz olmak üzere, dünyanın büyük kısmını etkiliyor. Hatta daha
kötümser bakanlar, iklim değişikliği önlenemezse, insanlığın son yüzyılında
olduğumuzu iddia ediyor. Bu belirsiz ve riskli küresel ortamda, Türkiye olarak,
hem iktisadi, hem de askeri açıdan, güçlü ve etkili olmak zorundayız.”

-Yapısal reformlar için seçimsiz dönem fırsat


Türkiye’nin
genel ve yerel seçimleri, kendine yakışır bir demokratik olgunlukla, sükûnet ve
suhuletle tamamlayarak, bu süreci geride bıraktığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu,
önümüzdeki 4 yıllık seçimsiz dönemin, ekonomideki sorunların çözülmesi ve
yapısal reform ateşinin yeniden canlanması için önemli bir fırsat olduğunu
söyledi.

Hisarcıklıoğlu şu
değerlendirmelerde bulundu: “Sayın Cumhurbaşkanımızın ve ekonomi yönetiminin,
son dönemdeki adımları ve açıklamaları da ümit verici. İnşallah bu zorlu süreci
de başarıyla geride bırakacağız. Daha güçlü ve daha rekabetçi bir ekonomik yapı
kuracağız.

Geride bıraktığımız dönemde pek çok
projeyi hayata geçirdik. Hamdolsun sizlerle birlikte, ilklere imza atan bir
kurum haline geldik. Ticaret Sicil işlemlerinde dijital dönüşümü sağladık. Eskiden
günler, haftalar süren işlemleri, 2 saat içinde tamamlanır hale getirdik.

Tarımda bir ilki, Lisanslı
Depoculuk sistemini ülkemize kazandırdık. Ticaret Borsalarımızla birlikte ülke
sathına yayılmasını sağladık.

Camiamızın bir diğer hayali olan,
Ürün İhtisas Borsası TÜRİB’i faaliyete geçirdik. Ticaret Borsalarımız da,
kurdukları ürün piyasası aracı kurumlarıyla, bu sistemi yatırımcılara
ulaştırdı.

Oda ve Borsalarımızla birlikte,
yerel değerlerimizi ve lezzetlerimizi, Coğrafi İşaretlerle tescil ettirerek
koruduk. İlk defa AB nezdinde coğrafi işaretli ürünlerimiz tescil olmaya
başladı ve bu sayı 21’e ulaştı. 7’si ilan aşamasında bulunan, 51 başvurunun
işlemleriyse devam ediyor.

Son bir yılda rekor sayıda 53 bin
Sanayi Kapasite Raporu ve 15 bin yerli malı belgesi düzenleyerek, yurt içi
üretime destek verdik.

Dış ticarette de üyelerimizin işini
kolaylaştırdık, maliyetlerinin düşmesini sağladık. Menşe ve Dolaşım Belgeleri
Otomasyon Sistemi MEDOS’la, gerekli belgelere elektronik ortamda hızlıca ulaşma
imkânı getirdik.

İhracat Destek Ofislerimizle, 60 İl’de
firmalarımızın yurtdışına açılmasına destek verdik.

94 bin TIR Karnesi düzenleyerek,
yıllık 22 milyar Avro tutarında kefalet yükü üstlendik. Garantör olduğumuz TIR
Karneleri sayesinde, ihracat taşıması yapan TIR’larımız, ülke gümrüklerinden
hızla geçebildi.

137 Oda ve Borsamız ortaklığıyla
kurduğumuz Gümrük ve Turizm İşletmeleri (GTİ), sadece ülkemizde değil, dünyada
da bir ilke imza attı. “Yap-İşlet-Devret” modeli çerçevesinde sınır kapılarını
modernize ettik ve böylece lojistik maliyetlerini azalttık. Üyemize
kazandırdık, devletimize kazandırdık, ülkemize kazandırdık.

Birleşmiş Milletler tarafından
dünyadaki en iyi kamu-özel sektör işbirliği projesi olarak seçildik ve başka
ülkelere de örnek gösterildik. Bu modelimizi yurtdışına da ihraç ettik. İslam
ülkelerinin kara gümrüklerini yenilemek üzerine, İslam Ticaret Odası’yla ortak
bir girişim başlattık.

Şikago’da açtığımız Ticaret Merkeziyle,
üyelerimizin ABD pazarına erişimlerini kolaylaştırdık.

Ticari anlaşmazlıkların hızlı ve
kolay şekilde çözümü için Arabuluculuk sistemini ülkemize kazandırdık. Kurduğumuz
TOBB UYUM Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezini, ülke çapında
yaygınlaştırdık. 126 Oda ve Borsamızı da, arabuluculuk ve tahkim merkezi haline
getirdik. Uluslararası ticaretteki anlaşmazlıklar için de arabuluculuk hizmeti
vermeye başladık.”

-İş dünyası meslek eğitiminde söz sahibi oldu

Türk iş dünyasını, mesleki eğitimin yönetiminde,
ilk defa söz sahibi yaptıklarını belirten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, oda ve
borsaların 129 meslek lisesinin hamiliğini üstlendiğini dile getirdi. “Bunları,
en çok tercih edilen okullar haline getirdik. Böylece meslek liseleriyle, iş
gücü talebi arasındaki uyumsuzluğu giderdik. Gençlerimizi meslek sahibi yaptık.
Firmalarımıza da nitelikli insan kaynağı sağladık” diyen Hisarcıklıoğlu TOBB
Cern Sanayi İrtibat Ofisi kurduklarına, TOBB MEYBEM’le, 81 İlin tamamında, 77
meslekte sınav ve belgelendirme hizmeti sunduklarına ve

Kredi Garanti Fonuyla (KGF) üyelerimize
kefil olmayı sürdürdüklerine işaret etti. 1991’de kurulan KGF’nin, ilk 10 sene
neredeyse hiçbir faaliyet göstermediğini, onu aktif hale getirdiklerini
belirten Hisarcıklıoğlu, “Dünyadaki en büyük kredi garantörlerinden birine
dönüştürdük. Üyesine kefil olan bir kurum oldu. Yaklaşık 700 bin üyemiz bu
sayede uygun teminatlı kredi imkânına kavuştu” dedi.

-Girişimciliği artıran projeler


Kadın ve Genç
Girişimci Kurullarının tarihi bir başarıya imza attığına dikkat çeken TOBB
Başkanı, “Türkiye’nin 81 ilinde 15 bine ulaşan üyesiyle, bu alanda Avrupa’nın
en büyük teşkilatı haline geldiler. Kurullarımız adeta birer proje fabrikasına
dönüştü. Girişimcilik ekosistemini güçlendirmek için canla başla çalışıyorlar. Dünyanın
önde gelen şirketleriyle, ortak projeler yapıyorlar. Girişimciliği teşvik eden
yüzlerce faaliyete imza atıyorlar. Her sene daha fazla kadına ve gence rol
model oluyor, yol gösteriyorlar. İş hayatında yer almalarını ve yükselmelerini
sağlıyorlar. Kadın ve genç girişimci kurullarımız; Sizlerle birlikte ülkemizi
bu coğrafyanın girişimcilik merkezi yapacağımıza yürekten inanıyorum” diye
konuştu.

-TOGG ile gelen başarı

Hisarcklıoğlu şunları söyledi: “TOBB
ETÜ’de, geleceğin girişimcilerini ve liderlerini yetiştirmeye devam ettik. Savunma
sanayinden, yüksek teknolojiye birçok alanda ülkemize değer katan, dünyaya
teknoloji ve bilgi ihraç eden bir üniversite haline geldik. Burada da ilklere
imza attık. Dünyanın en büyük su türbin test tasarım merkezini açtık. Aselsan’la
birlikte, ülkemizin ilk kuantum bilgisayar laboratuvarını kurduk. Türkiye’nin
ilk Yapay Zeka Mühendisliği bölümünü faaliyete geçirdik. İlk mezunlarını da
geçen sene verdik. TOGG’un Teknoloji Araştırma Merkezi’ni de burada açtık.

Geçen sene yurtiçi satışa başlayan
TOGG, hamdolsun daha ilk senesinde gelen yüksek taleple, tüm üretimini sattı. Dünyadaki
elektrikli araç üreticileri arasında, ilk senesinde rekor satış rakamına
ulaştık. Allah nasip ederse seneye ihracata da başlayıp, bayrağımızı
yurtdışında da dalgalandıracağız.

Küresel aktivitemiz bununla da
sınırlı kalmadı. Bayrağımız artık Dünya iş örgütlerinin zirvesinde de
dalgalanıyor. Sizlerden aldığım güçle, Dünya Odalar Federasyonu seçiminde,
diğer 5 adayın toplamından daha fazla oy alarak Başkanlığa seçildik. Bu başarı
Türk iş dünyasının, bu gurur hepimizin.”

-İkiz dönüşüme uymak zorunlu

Orta vadedeyse iş dünyasını bekleyen
en önemli gelişmenin ikiz dönüşüm olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, “İkiz
dönüşüm; yani dijital ve yeşil dönüşüm. Bunlar bir tercih değil, hepimiz için
zorunluluk. Bunu başaranlar rekabette öne çıkacak, daha çok kazanacak. Üyelerimiz
bu konuda, Odalarımızın kurdukları Model Fabrikalardan da istifade edebilirler.

Peki, dijitalleşme niye önemli? İşletme
maliyetlerinizi azaltıyor ve işlemlere hız kazandırıyor. Bakın basit bir örnek
vereyim. Diyelim perakende satış yapıyorsunuz. Müşteri ürünü raftan aldığı anda
stoktan düşecek. Toptancıya, üreticiye ve nakliyeciye anında talep bilgisi
gidecek. İmzaydı, onaydı, teyitti, bunlarla zaman kaybedilmeyecek. Minimum stok
tutma maliyetiyle işiniz yürüyecek.

Demek ki eski mesleklerin bir kısmı
ortadan kalkacak, ama yenileri gelecek. Bugünkü mesleklerin yarısı, geçen
asırda yoktu. Bugünkü mesleklerin birçoğu da 2050’de olmayacak. Dolayısıyla da
önce eğitim sistemimizi, bu teknolojik değişimle uyumlu hale getirmeliyiz. İş
gücünün becerilerini de, geleceğin niteliklerine uygun hale getirmeliyiz.

Öte yandan Avrupa’ya ihracatımızı devam ettirmek
istiyorsak, yeşil dönüşümü de uygulamak zorundayız. Aksi halde ilave vergi
çıkacak. Bu da maliyetlerimizi artıracak ve pazarı rakiplerimize kaptıracağız. Bu
sürecin doğru işlemesi için, önce ülkemizde Emisyon Ticaret Sistemi kurulması
lazım. Bu konuda, kamu idaremizle birlikte çalışıyor, önerilerimizi aktarıyoruz.
Buradan elde edilecek gelirden, Avrupa Birliğinde uygulandığı gibi, sektörlerin
de desteklenmesini istiyoruz. Mesela denizcilikte; gemi, tersane ve limanların
yeşil dönüşümüne pay ayrılmasını talep ediyoruz.

 
TOBB MEYBEM ile doğrulama gibi belgelendirme
ihtiyaçlarına yönelik hizmetler sunuyoruz. En çok etkilenecek sektörlerimizle,
kamuyu bir araya getirerek, sektörlerin yol haritasını birlikte belirliyoruz. Oda
ve Borsalarımızla birlikte, KOBİ’lerin yeşil ve döngüsel ekonomiye geçişine
destek olarak, onlara rehberlik ediyoruz. TOBB ETÜ bünyesinde kurmakta
olduğumuz teknokentle, yüksek teknoloji yatırımlarını destekliyoruz. Akıllı
KOBİ Platformumuzla, KOBİ’lerimizi dijital hizmetlere ulaştırıyoruz. Tedarikçi
Geliştirme Programımızla, Anadolu’daki KOBİ’lerimize, ulusal ve uluslararası
şirketlerin tedarikçisi olma imkanını sağladık. Şimdi de onları küresel tedarik
zincirlerine de entegre edeceğiz. E-ticaret ve e-ihracat ile ticaret eksenimizi
genişleteceğiz.

Bir diğer önemle takip ettiğimiz konu, Orta
Anadolu-Doğu Akdeniz hattında yeni bir sanayi havzası kurulması. Böylece
Marmara’daki kentsel dönüşümü hızlandırabiliriz. Marmara’da yüksek teknoloji
yatırımlar için yeni alanlar açabiliriz. Ayrıca OSB’leri genişletebilmek ve
yeni sanayi yatırımları yapabilmek için, sanayi arsaları üretmeliyiz. OSB’lerle
liman ve demiryolu bağlantılarını güçlendirmeliyiz.

İhracatta demiryolunu daha aktif kullanmalıyız. 6
Şubat depreminden en çok etkilenen illerde, ilçe bazlı özel teşvikler
hazırlamalıyız. Özel afet bölgesi ilan ederek, kamuya olan vergi ve SGK prim
borçlarını terkin etmeliyiz.

İklim değişikliği ve kuraklık, tarım ve
hayvancılığı stratejik sektör olarak öne çıkartıyor. Gıda güvenliğinin sağlanabilmesi
için bu alanda yeni bir sayfa açalım. Mevzuatı, günün ve geleceğin şartlarına
göre yeniden yazılalım.

Gelin, Türkiye’yi burada terminal bir ülke
yapalım. Karadeniz ve orta Asya’daki hububat ve tarımsal üretimi, Lisanslı
Depolar kurarak Karadeniz havzasında depolayıp, güneyimizdeki ülkelerin
pazarlarına açalım. Dolayısıyla TÜRİB’e de uluslararası nitelik kazandıralım.

-İş
dünyasının diğer konuları

Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin,
pozitif gündem maddelerinde sağlanacak ilerlemeyle canlandırılmasını isteyen
Hisarcıklıoğlu, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ile yeşil ve dijital dönüşümün,
en somut pozitif gündem alanları olarak öne çıkarılması gerektiğini vurguladı.

İş insanlarımızın dış temaslarını
zorlaştıran ve adeta tarife dışı bir engel haline gelen vize konusunun
çözülmesini talep eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “ Malların
serbest dolaşımı gümrük birliğiyle mümkün hale geldi. Ama bunları üretip satan,
tüccar ve sanayicilerimiz sınırda bekletiliyor. Bunu kabul edemeyiz. Elbette
sıkıntılarımız bunlarla sınırlı değil. Yine dün Sayın Cumhurbaşkanımızdan Ekonomi
Şurasını toplamasını talep ettik. Böylelikle Başkanlarımız, üyelerimizin dert
ve sıkıntılarını doğrudan aktarabilecekler. Elbette bundan sonra da, sizlerin
bize ileteceği tüm konuları gündemimize almaya devam edeceğiz.

Şunu da hep aklımızda tutalım. Türkiye,
istikbalini ancak daha fazla demokrasi, daha istikrarlı ve güçlü ekonomik yapı
ve daha sağlam bir hukuk sistemi üzerine inşa edebilir. Bu düsturla inşallah
yılmadan, yorulmadan, kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz.

Türkiye çok güçlü bir ülke. Yeter
ki ayrımız, gayrımız olmasın. Birbirimizi ötekileştirmeyelim. Öteki diye ayırt
etmeyelim. Hep birlikte kucaklaşalım. “Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta
azap vardır”, öğüdünü aklımızdan çıkartmayalım. Bunu başardığımızda önümüzde
tarihi bir fırsat kapısının açıldığını göreceğiz.

Balkanlarda, Kafkaslarda, Orta
Asya’da ve hatta sahra altı Afrika’da kendi değer ve üretim zincirlerimizi
kurgulayacak bir kapasiteye sahibiz. Özellikle de Türk Cumhuriyetlerindeki
soydaşlarımızla birlikte, Orta Asya’yı küresel bir ticaret ve üretim üssüne dönüştürebiliriz.

Zira bugün Türkiye ekonomisi, ürün ve pazar
çeşitliliği açısından, dünyada ilk sıralarda. Dünya pazarlarının ana
tedarikçileri arasında. Bu müthiş bir başarı öyküsüdür. Şimdi de, çevre
coğrafyamızda yeni bir iktisadi güç alanı kurabiliriz. Bunun başaracak
kapasiteye ve tecrübeye de sahibiz.

Ne yaptıksa birlikte yaptık,
sizlerden aldığımız güçle yaptık. Oda ve Borsalarımızın, artan hizmet
kalitesiyle ve kapasitesiyle yaptık. Sizler şehirlerinizde adeta proje
fabrikasına dönüştünüz. Bugüne kadar 2 binden fazla proje hayat geçirdiniz. Böylelikle
şehirlerinize, bugünkü değeriyle 75 milyar lira kaynak temin ettiniz. Uluslararası
projelere imza atan, şehirlerine yeni eserler kazandıran, çağdaş kurumlar
haline geldiniz.

Dünyadaki Odalarla birlikte çalışmalar yapıyor,
yurtdışından fon sağlıyorsunuz. Avrupa’nın en iyi Odalarıyla, aynı hizmeti,
aynı kalitede veriyorsunuz. Küresel ölçekte dereceye giriyor, ödüller
kazanıyorsunuz.

Ankara, Aydın, Gaziantep, İstanbul, İzmir ve
Konya Ticaret Odalarımız, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, Kocaeli ve Konya
Sanayi Odalarımız, Alanya, Bursa, Çorlu ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odalarımız,
dünya çapında dereceye girdiler ve ödüllere layık görüldüler. Sizlerin emek ve
gayretleriyle, Oda ve Borsalarımız, reel sektörün asli hizmet merkezleri oldu.

Akredite olan, yani üyelerine 5 yıldızlı hizmet
sunan Oda-Borsa sayımız 278’e çıktı. Hedefimizse 365. Camiamızın ulaştığı bu
seviye sizlerin eseri. Hepinizle ayrı ayrı iftihar ediyor, sizleri
alkışlıyorum.”